Son Haberler
Anasayfa / yazılarım / SOSYAL MEDYANIN ÇÖPLÜĞÜNDEKİ YALANLAR

SOSYAL MEDYANIN ÇÖPLÜĞÜNDEKİ YALANLAR

Pocket
Bookmark this on Google Bookmarks

 

                Sosyal medyayı kullanan birisi olarak , beni en çok rahatsız eden şey ; alanın , yalan – palavra , yanlış bilgilerle dolu olmasıdır . Bir çok şair ve yazara ait sözler , çöplük mantığıyla ve kes yapıştırla bir başkasına ait hale getiriliyor . Özellikle şiir ve aforizma türlerindeki özensizlik diz boyu . Bir kere yanlış adlandırılan söz ya da şiir , silsile yoluyla yüzlerce kişiye gönderilince , olanlar oluyor . Artık bunun örneklerini en iyi sayfa ve sitelerde de görmeye başladık . Daha çok sevilen ve ünlü ozanlar üstünden yapılan bu özensizlik ,nesir metinlere de sıçramış durumdadır .

Necip Fazıl Kısakürek , Can Yücel ,Mevlana , Yunus Emre , Aziz Nesin gibi ünlü kişilikler üstünden yapılan yanlış etiketleme ve kaydırmaların bilgi dünyamıza zararı olduğunu da bilelim . Mesela ; Kafka ‘ nın yandaki sözü , Ali Şeriati’ ye kadar nispet edilebilmektedir : “Şüphesiz! İnsanoğluna en çok kitaplar yakışıyor…  Ve mürekkebin kuruduğu yerde, kan akmaya başlıyor…!” Milenaya Mektuplar ‘ daki  bu güzel aforizma , nasıl Ali Şeriati ‘ ye mal edilir ? Anlayabilmiş değilim ! Düşünce dünyaları ve evrene bakışı farklı  iki ayrı adam . Aslında bir intihal olan bu eylemler , tarihin her döneminde oldu . Belki de , bu kadar yaygın olmadı . Artık iş rahatsız edici ve karalayıcı boyutlara ulaştı .

Yazan ve söyleyenler , sözlerinin etkisini artırmak için , bu tarz sözlere ve şiirlere başvurabilirler . Bunda bir yanlışlık yoktur . Alıntı ve tanık sözler , yazının ve konuşmanın gücüne güç de katarlar . İnternet çöplüğündeki olay , bu değildir . Cahilliğin ve özensizliğin işi azıya alma halidir . Mevlana ‘ ya atfedilen söz , bunların en dikkat çekenidir : “Suskunluğum asaletimdendir ! Her Lafa verecek cevabım var , lakin , bir lafa bakarım laf mı diye, bir de söyleyene bakarım adam mı diye !” Azıcık Mesnevi karıştıran ya da okuyanlar bilir ki , bu üslubun Mevlana ve fikirleriyle alakası yoktur . Bu söz Mevlana ‘ ya ait değildir . Kimdir ve kim söylemiştir ? Bu ayrı bir tartışma konusudur . Çarpıtmaya en çok  uğrayanlardan biri Mevlana ‘ dır .’ Dost dediğin fanatik olmalı ‘ sözü de , ona atfen kullanılan yanlış sözlerdendir . Bu söz de Mevlana ‘ ya ait değildir . Fanatik ne gezer o çağda ! Olsa olsa sefih ve düşkün olur !

Zaman zaman çarpıtmanın eğitim ayağına da şahit oluyoruz . Derslerde etkinlik yaptığımız ‘okuma saatinde’ ; Aziz Nesin şiiri diye , Can Yücel şiiri okuyan bir bayan öğrencime tanık olmuştum ! Siz öğrencimin düştüğü anakronik durumu , bir düşünün ! Fesbuktaki sayfasında güzel sözler paylaşmak isteyen bir okur , halisane niyetlerle paylaşımda bulunsa da , cahilliğin  örgütlü bir haliyle karşı karşıyayız ! Yanlış bilgi ve paylaşım , bizi inkara ve düşünce zafiyetine bile götürebilir . Pir Sultan Abdal ‘ ın ‘ Gelin Canlar Bir Olalım’ adlı ünlü dizelerinin devamını alıntılarken , böyle bir durumla karşılaştım  : ” Açalım kızıl sancağı , geçsin Yezitlerin çağı ” mısraını , ” Açalım kızıl sancağı , geçsin faşistlerin sancağı ” şekline döndüğüne şahit oldum . Faşizm nire , Pir Sulatan ustanın çağı nire ?  Tam bir saptırma ve kör ideoloji elbisesiyle yapılan şiir ve zihniyet katliamı .

Aforizma , şiir , vecizeye olan ilgimiz sürdüğü sürece bunlara katlanacağız demek istemiyorum. Seçici ve özenli olalım ki , üstatların ruhu sızlamasın . Fesbuk ve tivıtır gibi alanların artması yanlış söz ve aforizmaların görünürlüğünü artırdı . Bunu durdurmanın yolu , eserlerin ve paylaşılanların kaynağına ve olabilirliğine bakmaktır .’ Bağlanmayacaksın bir şeye , öyle körü körüne’ adıyla maruf dizeler de , Can Yücel ‘ e ait değildir . Artık bir galatı meşhur olan bu mısralar , başka birine aittir : “Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne. / “O olmazsa yaşayamam.” demeyeceksin . / Demeyeceksin işte. / Yaşarsın çünkü.” Sıkı bir solcu olan Can Yücel ‘in şiir muhayyilesi ve dünyasının bu dizelerle alakası yoktur . Sevgili eşi Güler Yücel de , bir röportajında isyan eder . Buna itiraz eder .

Çoğunlukla fesbukta ve forumlarda yapılan çarpıtmalar , öyle bir anlama ve çarpıtmaya dönüşmüş bir halde ki , herkesin bildiği ama kimsenin tanımadığı bir yazar ve şair olup çıkıyorsunuz . Ne acı bir durum ! Ne hazin bir edebiyat ve kişilik katliamı ! Bozuk sözler ve imlalardan tanın metinlerin bir örneğiyle yazımızı sonlandıralım . Necip Fazıl üstadın bir metni gibi sunulan ama , kime ait olduğu bilinmeyen ‘anonim’ bir metin :” Camiye dikey olarak gel , yatay olarak zaten çıkacaksın .” Ustaya ait olamayan bir ‘yatay-dikey’ şair modu ! Necip Fazıl , uydurukçanın en bariz düşmanlarından biriydi . Hiç bir eserinde ve gösterge dünyasında da , ‘yatay-dikey’kelimelerine rastlamadım . Bu sözler ona ait olduğu söylenen , yüzlerce yanlış kullanımdan birisidir . Necip Fazıl ‘ ın şiir dilini ve söz dünyasına azcık sahip olan bunu bilir .

Fazla söze hacet yok . Sosyal medya çok güzel bir araç , lakin , iyi yönetilmeli ve iyi kullanılmalı. Kaynağından okunan sözleri ya da metinleri paylaşmakta yarar var . Söz çöplüğüne dönen bir internet âlemi , zararlı bir alışkanlık dünyası olmaya mahkumdur . Hatıralara , mahreme , metne , yazara saygı  bunu gerektirir . Sosyalliğiniz artarken , cahilliğinizin artmaması için ; biraz daha özen derim .’ Gerçek’ bir Necip Fazıl dörtlüğüyle bitirelim: “Aç kapıyı haber var, / Ötenin ötesinden. / Dudaklarda şarkılar, / Kurtuluş bestesinden. / Biz geldik, bilen bilsin. / Gönül gönül girilsin. / İnsanlar devşirilsin, / Sonsuzluk destesinden.”

İsa Çolaker

Hakkında admin

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Required fields are marked *

*