82.Acının vergisini verdik, gülün haracını ödedik
Hüznü demirbaş defterinden düşmeye geldi sıra
Hilmi YAVUZ
83.İlk taşı kim atsın, erenler atsın
Hırsını hedefe gerenler atsın
Bağışlar her şeyi bir keman sesi
Bu bozkırlar su öğütmez derseniz
İsa’yı ağlarken görenler atsın
Hüseyin Akın
84.Zerrece tamahım yoktur şu dünyanın varına
Rızkımı veren Huda’dır kula minnet eylemem…
NESİMİ
85. Bu dünyanın vefasını görmedim
Geçti cahil ömrüm bir murada ermedim
Eller gibi dem-i devran sürmedim
Vurdu felek kırdı kollarımı dalından
Nerelere gidem arz edeyim halimden
neşet ertaş
86. “Külâhın sat yine lâkin yokuncul olma nâmerde,
Yeter ki kelle sağ olsun, külâh lâzım değil merde.”
Necîb (Sultan III. Ahmed)
87. Huda kıldı seni zatına mir’at yâ Rasulellah
O mir’attan göründü suret-i zât yâ Rasulellah
O mir’ata nazar kıldıkda Mevlâ hüsnünü gördü
Beğendi âşık oldu sana bizzat yâ Rasulellah
Mahmut bedrettin efendi
88. Ben sana âşık olıcak ey lâtif
Senün olmaz mı dü-âlem ey şerif
Zâtıma mir’at idindüm zâtını
Bile yazdum adım ile adını
Süleyman Çelebi
89. Şu dünyada üç beş günlük ömrün var,
Nedir bu dükkanlar, bu konaklar?
Ev mi dayanır, bu sel yatağına?
Bu rüzgarlı yerde mum mu yanar?
Ömer Hayyam
“İnsanın süsü yüz,
Yüzün süsü göz
Aklın süsü dil,
Dilin süsü de sözdür”
(YUSUF HAS HACİP)
“Bir bakış bir bakışa neler neler anlatır,
Bir bakış bir bakışı senelerce ağlatır”
(LAEDRİ)
İhtiyar amcanı dinler misin, oğlum, Nevruz?
Nü büyük söyle, ne çok söyle; yiğit işte gerek.
Lâfı bol, karnı geniş soyları taklid etme,
Sözü sağlam, özü sağlam adam ol, ırkına çek.
(Mehmet Âkif)
İdrâk-i meâlî bu küçük akla gerekmez
Zirâ bu terâzû o kadar sikleti çekmez. (Ziyâ Paşa)
Bî-baht olanın bâğına bir katresi düşmez
Bâran yerine dürr ü güher yağsa semâdan.
(Ziyâ Paşa)
Râğıbâ düşmanın aldanma tevâzularına,
Sel, dıvarın ayağını öperek hedmeyler.
(Râgıp Paşa)
Merdüm-i dîdeme bilmem ne füsûn etti felek
Giryemi kıldı füzûn ekşimi hûn etdi felek
Şîrler pençe-i kahrımda olurken lerzân
Beni bir gözleri âhûya zebûn etdi felek.
(Yavuz Sultan Selim- (Selimî)
Kimsesiz kimse yok, herkesin var bir kimsesi
Kimsesiz kaldım yetiş, kimsesizler kimsesi
(Ruşeni)
Öleceğiz;öleceğiz; müjdeler olsun!
Ölümü öldüren Rabbe secdeler olsun!
(N.Fazıl Kısakürek)
Kitap, altın bir kafes, ilim içinde kuştur.
Kafesi satın alan, kuşa sahip olmustur.
(İmam-ı Rabbani)
Ölüm güzel sey, budur perde ardindan haber.
Hiç güzel olmasaydi, ölür müydü Peygamber?
(Necip Fazil Kisakürek)
Bu meseldir: fukara kalbine her kim dokuna
Dokunânın dokunur sinesi Allah okuna.
(Kenzî-)
Şeb-i yeldâyı müneccimle muvakkit ne bilir
Mübtelâ-yı gama sor kim geceler kaç saat
***
Bende Mecnun’dan fuzun aşıklık istidadı var
Aşık-ı sadık benem mecnunun yalnız adı var
***
Dost bi-perva, felek bi-rahm, devran bi-sükun
Derd çok, hem-derd yok, düşman kavi, talih’ zebun
(Fuzuli)
***
Canıma bir merhaba sundu ezelden çeşm-i yâr
Öyle mest oldum ki gayrin merhabasını bilmedim
(Ahmet Paşa)
***
Hani ol gül gülerek geldiği demler şimdi
Ağlarım hatıra geldikçe gülüştüklerimiz
(Mahir)
***
Dene altunu mihenk taşında
Dahi insanı bir iş başında
***
Bir gül dedi bülbül güle, Gül gülmedi gitti
Gül bülbüle, bülbül güle, Yar olmadı gitti
***
Bakmamıştır, dönüp hayatıma
Ağlayanlar, bugün, vefatıma
(A.Nihat Asya)
***
Kimsesiz kimse yok, herkesin var bir kimsesi
Kimsesiz kaldım yetiş, kimsesizler kimsesi
***
Canı canan dilemiş vermemek olmaz ey dîl
Ne nîza eyleyelim ol ne senindir ne benim
(Fuzuli)