Son Haberler
Anasayfa / afilli / Bülbülüm Bağ Gezerim Kitabı Hakkında

Bülbülüm Bağ Gezerim Kitabı Hakkında

Pocket
Bookmark this on Google Bookmarks

 

Kıymetli İsa Çolaker, öncelikle yazmış olduğunuz bu kıymetli eser için şükranlarımı sunduğumu belirtmek isterim.

Hem edebi anlamda bizlere katmış olduğunuz yeni bilgiler hem de güncel konular hakkındaki düşüncelerinizi çok net ve anlaşılır bir şekilde ifade etmeniz bu çalışmayı istifade edilebilecek kıymetli bir eser haline getirmiştir.

Ben eseri ilk aldığım zaman isminin de vermiş olduğu bir anlam ile eseri hikaye -roman tarzında bir çalışma sandım ama beklediğimden farklı çıktı. Okumaya başladığım zaman aslında eserin bir deneme olduğunu gördüm ama ismini neden böyle koyduğunuzu başta pek anlamadım fakat kitabı okumaya devam edince aslında tam da olması gerektiği gibi bir isim verdiğinizi anladım. O bağ bağ -şair şair- gezen bülbülün aslında siz olduğunuz kanısına vardım. Umarım yanılmıyorumdur.

Kitapta ele almış olduğunuz konulara gelecek olursam edebiyatımız üzerinde çok büyük katkıları olan şairler, yazarlar ele almışsınız bununla beraber eskimeyen tarihimizin şairlerine de eserinizde yer vermişsiniz. Bunlara Mihri Hatun ve Divan’da Bir Afeti Devran olan Zeynep Sultan’ı örnek verecek olursam, bu şahsiyetler Divan Edebiyatı’na çok büyük katkıları olan şairlerdir ayrıca bu şahsiyetlere yer vermeniz tarihimizin unutulmaması açısından çok iyi olmuş diye düşünüyorum.

Bu şairler arasından bestelenmiş şiirleri ile de ön plana çıkan Sabahattin Ali hakkında,belki de gelmiş geçmiş en güzel dergilere ev sahipliği yapmış olan Yedi Güzel Adam hakkında ve Doğu-Batı kültürlerini karıştırarak ilhamını Asya tasavvuf ve dinler tarihinin ünlü kişilerinden alan, egzotik şiirleri ile tanınan Behçet Necatigil hakkındaki düşünceleriniz de bana çok şey kattı diyebilirim.Tabiki bu şairlerin şiirlerine de yer vermeniz konunun somutlaşması ve daha iyi anlaşılması açısından güzel olmuş diyebilirim.

Ele almış olduğunuz şairler dışında edebiyat hakkındaki düşünceleriniz de beni etkiledi. Bunlardan birisi edebiyatın aslında edep-hayâ kökünden geldiğini söylemeniz… Bunun yanında sizin de söylediğiniz gibi her ilimde bir edep, haya, töre, kural vardır aynı şekilde edebiyatta da bu gibi töre ve kurallar vardır. Ahlakı olmayan bir edebiyatın töresi yoktur, olamazda. Bunun dışında “Edebiyat Mutluluktur” diyorsunuz. Evet gerçekten edebiyat mutluluktur. Bunu söylediğimiz zaman aslında insanların çoğunun beklediği maddi mutluluktur ama edebiyatın bize vermiş olduğu mutluluk manevi bir mutluluktur. Edebi şekillerin oluşturduğu seçkin mana ortamıdır bizi mutlu eden. Edebiyat bizim ruhumuzu doyurur ve tatmin eder aslında. Her yerde aradığımız aşkın kapılarını bize açar.

Eserde bir de güncel bazı konulara yer vermişsiniz. Bunlardan biri şuanki üniversite ortamımızın durumudur. Sizin de söylediğiniz gibi şuan ki üniversitelerin en büyük sorunu nitelik sorunudur. Evet, son yıllarda ülkemizde okullaşma oranı ciddi manada arttı. Yani nicelik arttı, fakat niteliği azaldı. Üniversitelerin vermiş olduğu ezber bilgi ve test usulü ile aslında öğrenciler yeni bilgi üretmekten mahrum kaldı. Öğrencilerin kendilerini geliştirmeleri engellenmiş oldu diyebilirim. Eğitimin en büyük amaçlarından biri olan”bireyi hayata hazırlama”da bu şekilde yarım kalmış oldu. Tam tersi bireyin hayattan kopmasına-uzaklaşmasına neden oldu.

Diğer bir güncel konuya gelecek olursam, okuyan değil de izleyen bir millet haline geldiğimiz gerçeğidir. Evet, teknolojik gelişmeler ile beraber okuyan, araştıran ve sorgulayan bir millet olmak yerine izleyen bir millet olduk. Sizlerin de söylediği gibi maalesef “Kitap izliyor televizyon okuyoruz”. Televizyon şuanda tüm hayatımızı kuşatmış durumda sadece televizyon da değil tabletler, bilgisayarlar hayatımızın her alanına yerleşmiş durumda. İnsanlar okumadan da bilgi sahibi olmaya başladı.

Aslında bilgiye ulaşmak basitleşti ama bilginin tekdüzeliği sorunu ortaya çıktı. Şöyleki, insanlar elde ettikleri, ulaştıkları bilgileri araştırıp, soruşturmadığı için bilginin doğruluğu sorunu, yeni bilgi üretememe sorunu, aynı zamanda eldekiyle yetinme sorunu ortaya çıktı. Bu da teknolojinin en büyük risklidir diyebilirim. Bilgiye ulaşmak ne kadar basitleşmiş olursa olsun bilgiyi kitap sayfalarından öğrenmek hem zihnimizi açması hem de daha doğru bilgi edinmemiz açısından önemlidir.

Sözlerime başlarken de belirttiğim gibi genel anlamda istifade boyutu çok güçlü bir eser, düşüncelerinizi güzel ve net anlatmanız takdire şayan. Ancak şunu da belirtmeliyim ki kitapta -affınıza sığınarak- beğenmediğim bir husustan bahsedeceğim. Ben kitapta konu bütünlüğünü göremedim.Yani bir divan şairinden bahsettikten sonra başka bir konuya örneğin güncel bir meseleye değinmeniz konunun bütünlüğünü bozmuş diye düşünüyorum. Öyle yapmak yerine önce edebiyat ile ilgili görüşlerinizi belirtip daha sonra güncel bir konuyu veya tarihi konulara değinmiş olsaydınız okur ve konunun bütünlüğü açısından daha iyi olurdu diye düşünüyorum. Maalesef kitap bu konuda beklentimi karşılamadı. Sözlerimi burada noktalamak istiyorum.

Yazmış olduğunuz bu güzel eser için sizlere şükran borçlu olduğumu belirtmek isterim.

firdevs berfin akgül

 

Kaynak: Bülbülüm Bağ Gezerim, İsa Çolaker, İzdiham Yayınları, 1. Baskı Aralık 2017, İstanbul

Hakkında admin

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Required fields are marked *

*