Son Haberler
Anasayfa / yazılarım / EY SEVGİLİ EN SEVGİLİ

EY SEVGİLİ EN SEVGİLİ

Pocket
Bookmark this on Google Bookmarks

 

                Kutlu Doğum Haftası ; onlarca  tüketime dayalı kapitalist kutlama yanında, en sahici olan  diye düşünüyorum. Sanırım doksanlı yıllarda kutlamaya başladık .Peygamberimizin(sav) örnek bir kişilik olarak anılmaya başlaması bugünün meselesi değil , inananlar yüz yıllardır kutlamaya ve anmaya devam ediyor. Bu konuda yüzlerce naat- ı şerif ve övgü şiirleri yazılmıştır. Bunların en iyilerinden biri de Fuzulî üstadın “Su Kasidesi” dir.

Peygamberimiz ahlak abidesi bir kişilikti. Birey olarak onun yaşamından alacağımız çok radikal örnekler var. Onun devrimci ve dönüştürücü bir ahlak ve dava adamı olduğunu hadislerinden anlıyoruz: “ Ben ancak güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim.” Dinimizin güzel ahlak ve iyilik üzerine kurulduğunu bu hadis çok güzel anlatır. Bugün hasretle, özlemle aradığımız bir diğer güzel ayrıcalığa da vurgu yapar : “ Allah’ın kullarının en sevgilisi, ahlakça en güzel olandır.” diyerek paraya ve güce değil , ahlaka ve değerler eğitimine önem verir. Ahlakî zekaya önemli verilmesi gereken günlerin arefesinde , bu düşünceye ve değerlere ne kadar ihtiyacımız var .

Peygamberlerin ortalama belirgin özellikleri :Sıdk , emanet , tebliğ , fetanet , ismet’ken ; bizim Peygamberimizin bunlardan başka özel nitelikleri vardır . Bütün resullerin üstünüdür , insanlara ve cinlere gönderilmiştir , son peygamberdir , dinimiz de kıyamete kadar devam edecektir . Böyle niteliklere sahip bir Peygambere sahip olduğumuz ne kadar övünsek azdır . Doğruluğu ,emin olması, güvenir olması gibi özellikleriyle ecnebilerin bile takdirini kazanmış bir kişiliktir Peygamberimiz. Boşuna ey sevgili ya da en sevgili demiyoruz !

Kalem suresi ayet 4’te :”Hiç şüphesiz sen pek büyük bir ahlak üzeresin diyerek.” Allah ‘ da ona arka çıkmıştır. Resulünü böyle  destekleyen Allah’ ın , kulları ne oluyor da , önderinin kişilikli yaşamını örnek almıyor ?  Dini , Peygamberi üstünden algılayan Türkler , onun Kur’an ını kendine miras olarak görmüşlerdir . Onun için Peygambere ve eserlerine karşı bizim müthiş bir sevgimiz ve saygımız vardır. Bunun edebiyattaki karşılığı , bazen Mevlit , bazen de  kalite naatlardır.Yani Peygamberi öven şiirler.İnsan sevdikleri üzerine yazmayı ve konuşmayı sever , sevmelidir de .

Aşksız iman olamayacağı gibi , Peygambersiz bir din ontolojisi de olamaz. Bunu yapmaya çalışanlar, sevgili Peygamberimize haksızlık ediyorlar. En kötüsü de , onu anlayamazsak , bu millete ve değerlerimize zarar verir. Bugünkü sıkıntılarımızın  sosyolojisi biraz budur. Üstat Sezai Karakoç , çağdaş bir naat olan şiirinde şöyle  anlatır Peygambere olan tutkusunu: “Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır / Sırların sırrına ermek için sende anahtar vardır /Göğsünde sürgününü geri çağıran bir damar vardır / Senden umut kesmem kalbinde merhamet adlı bir çınar vardır / Sevgili / En sevgili /Ey sevgili” Sevgilisini unutan , kendini de unutur gerçeğinden harketle , sevdiklerimize naat ve kaside yazmak kadar doğal bir şey yoktur . Sırların sırrına ermek , tasavvuf da  Allah’a ulaşmak çilesidir . Ama, ozana göre çözüm de Peygamberin elindedir. İnsanın dünyadaki yaşamı sürgündür ona göre, bundan kurtulmanın anahtarı da Allah’ tadır. Umudunu yine Allah’a bağlayan ozan , merhamet çınarının da Resul de olduğunu belirtir. Modern zamanların en iyi Peygamber şiirlerinden biridir. Sürgün Ülkeden Başkentler Başkentine adıyla bilinen uzun şiirini de (dört ayrı bent ) okumanızı salık veririm. Kutlu doğumun anlamını ve Peygambere olan ihtiyacımızı bir kez daha anlarız.

Ey sevgili ve en sevgili nakaratlarını başlığa çekmemin nedeni de, ustanın kelimelere yüklediği Peygamber sevgisi ve kullandığı pekiştirme ağırlıklı sıfatlar dilidir . En , ey kelimeleriyle yapılan vurgu ; tam bir Resul sevgisi resmidir .Bundan daha güzel bir sevgili ve aşk ilişkisi olamaz. Divan şairlerinin divanlarında da çok güzel naatlar vardır. Bunlardan biri de Zatî’ nin dizeleridir: ”Yûsuf’ı gerçi görenler ellerini kestiler  / Gün yüzün gördü senin şakk oldı ayın ayesi .”   Hz. Yusuf’un güzelliğini görenler bileğini kestiler ama , ay da seni görünce ikiye yarıldı diyerek Zatî ; Peygamberimizin şakk-ı kamer (ayı ikiye bölme ) mucizesine gönderme yapar. Ne özgün ve anlamlı sevgi dizeleri. Peygamberimizi böyle güzel bir hatırlama vesilesi yapanlara selam derim. Hepinizin kutlu doğumlara neden olan gönül günleriniz ve anlamlı sevgileriniz olsun . Allah , bizi Resulünün sevgi ve muhabbetinden ayırmasın .Amin . Tanrı , Müjdecilik  niteliğiyle bilinen bir Peygamberin milleti olan Türkleri ve diğer halkları  , tüm kötülüklerden korusun.

İnternet notu:www.kacakyolcu.com

İsa Çolaker

 

Hakkında admin

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Required fields are marked *

*