İsa Çolaker Kişisel Web Sitesi Edebiyat ve deneme yazıları
Televizyon dizilerimizin temaları yerli olunca işler düzelir diye düşünürdüm.Çocukluğumuz yabancı dizi tasallutuyla geçmişti.Biraz da milli kaygıyla,yerli dizileri sever oldum!Gel gör ki,evdeki hesap çarşıya uymadı.Batıcı dizi-filmlerden kaçalım derken,bizim dizilerin saldırısına uğradık.Yabancı senaryo kırmalı dizilerimizin ailemize saldırılarına şahit oluyoruz.Belki de yerli senaryosuzluktan olsa gerek,dizilerimiz birbirine benzer,soluk bölümlerle yayınlanıyor.Popüler yayın yapan tvlerimiz,sanki birilerinin eliyle dizi yayınlıyor gibiler.Temalarımızdaki sıradanlık her bir dizide belli oluyor.
Dizilerimizde bize en çok satılan konulardan birisi,nikahsız beraberlik ya da aile müessesine saldırıdır.Bir çok amerikan dizisinde görülemeyecek gençlik ilişkileri veya nikahsız birliktelik,bizim dizilerimizde pazarlanmaktadır.Kanald,foks,star,show vb.popüler kanallarda görülen bu tarz diziler marifetiyle ailemiz salıncak gibi sallanmaktadır.Evden kaçıp sevgilisine sığınan yeşilçam genci misali;fakir kızımız sürekli burjuvaziden bir gence sığınmaktadır!Orada yetiştirilen,geliştirilen kızımız dizinin sonunda şarkıcı ya da sanatçı olma hevesiyle seyircinin evine gönderilmektedir.Oysa yaşam böyle değildir.Burjuvazinin elinin kiri olan kızlarımız kentsel öykünmeyle sokağa atılmakta veya sermayenin elinde oyuncak yapılmaktadır.Adı aşkla başlayan tüm dizilerimizin marifeti maalesef böyledir.
Malum dizilerde en çok görülen konulardan biri de,boşanmanın dayanılmaz hafifliğidir. Hemen her dizide ayrı bir çift ya da ayrılan çiftlerin arkadaş veya sevgili olan çocukları vardır.Yani boşanma rutinleştirilmekte,belki de özendirilmektedir.Lüks yaşamı arayan çiftlerin boşanması sanki sıradanlaştırılmaktadır.Anne baba boşanacaksa,ona yardım eden çocukların evde dolaştığı mutsuz aile tipleri,bize rol-model olarak anlatılmaktadır.Topluma da siz de böyle yapın yollu mesaj verilmektedir.Özellikle kanald dizileri Alman yaşamını favori olarak sunmaktadır.Seçilen kırma oyuncu tipleri de buna örnektir.Spotların,flaşların eliyle geliştirilen saldırı sonuçlarını öğrenci davranışların da bile görebiliyoruz.Tv yarışmalarına gelenlerin parçalanmış aile çocukları olmaları buna iyi bir örnektir.
Dizilerin günlük yaşamımıza bir olumsuz hediyesi de,gözle görülür küfürlerdir.Bipsiz dizi kalmamış haldedir.Polisiye,avantür,yarışma türü programlardaki aşağılama,küfür artık sokağa inmiş haldedir.Birbirine saatlerce hakaret eden yarışmacılar,programlar reyting şampiyonu olma yolundalar.Tarzımsın tipi model ya da ses yarışmaları artık sıradan olmayan ağzı açılmamış küfürlere ev sahipliği yaparak,insanımızın mahremiyetine saldırmaktadırlar.Millet, mehmet ali erbilin küfürlerinden, milletin sıradan çocuklarının nahoş espri ve küfürlerine hicret etmiş vaziyettedir.Tv8-Acunun pespaye yarışmaları ve eğlenceci faşizmi,topluma direkt saldırı aracı olmuştur.”Eline,diline,beline hakim ol/aşına,işine,eşine sahip ol”diyen Hacı Bektaş-ı Veli torunları,artık onlara sahip olma diyen ihanet şebekesi tvler yoluyla yok edilmeye çalışılmaktadır.Yukarıdaki tvlerin müdürlerinin de ecnebi olduklarını unutmayalım!
Saldırıya uğrayan tematik yaşamlarımızdan biri ya da en önemlisi de aşktır.Dizilerin bir çoğunda aşk,silik tiplerin elinde oyuncaktır.İşsiz,güçsüz,yolsuz âşık;eğitimli sevgili eliyle dönüştürülmektedir!Sevgilin yoksa,sen ezik bir alt sınıfsın.Odacının ya da kapıcın kızıyla,sermayedar komprodorun anlamsız aşkı bu kabil ilişkilere örnektir.Özellikle Show ve Star dizileri bu kıvamda kurgulanmıştır.Çağatay Ulusoy,Kıvanç Tatlıtuğ,Billur Kalkavan,Tuba Büyüküstün,Beren Saat bu dizilerin ana kişileri durumundadırlar.Bu tipler hangi kanala gitseler,bu tip “şarj aşkları” canlandırırlar.Biz de seyrederiz!Fakir sevgilinin çalıp çırpıp aşkını geliştirdiğine şahit oluruz.Vay be!
Dizilerimizin hali pür melalini anlattığımız yazımızı bir diğer meselenin tanığı olarak sürdürelim.Bu tv kanallarımızın bazıları da,yalanı-hırsızlığı meşrulaştırma peşindeler.Yalan makinesine bağlansa yeri olacak karaktersiz tipler,milletimize aynileştirilerek sunulmaktadır.Siz zannedersiniz ki,kahramanımız eleştirilmektedir.Nerde!Amacı iyi gibi kurgulanan pembe yalanlar yoluyla toplumda,yalan rüzgarı oluşturulmaktadır.Eşini aldatma,çapkınlık,sapıklık,çok eşlilik,ensest ilişkiler topluma çok uzak olmasına rağmen;abartılan yaşamlar yoluyla toplumda özendirilmektedir.Foks,Star’ın gece diliminde yayınladığı diziler hep bunların aşısıyla doludur.Bunları izleyen gençliğimizin vay haline.Mütedeyyin aile yaşamını anlatan bizimkiler tarzı dizileri fatihalarla arıyoruz!Senaryoların bir çoğunun da,kore,abd,ingiliz kırması olduğunu da unutmayalım.Belki de sorun bu yabancılaşmada!Benim gözümden dizilerimizin hali böyle,sizde bir farklı bir tespit dünyası oluşturabildimse ne mutlu.Milli ve değerlerimizi dikkate alan film ya da dizileri görmek dileğiyle.
