Son Haberler
Anasayfa / yazılarım / YAP SEN ÖLMEZ

YAP SEN ÖLMEZ

Pocket
Bookmark this on Google Bookmarks

 

                İnsan tabiatta ürettikçe vardır. Şehir ve medeniyet ilişkisi de böylece oluşur. Yerüstünde kalıcı işler yapanlar, kadim milletler olmuştur. Amasya medeniyetler beşiğiyse, nedeni gelen geçen kavimlerin kalıcı işler yapmasıdır.Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı, Cumhuriyet dönemleri böyle var olmuştur. Amasya belediyesi de bu halkaya dahil olacak işler yapmaya devam ediyor. Sn. Başkan kalıcı bir üretkenlik içindeki üçüncü dönemine doğru yürüyor.Şahsının mühendis kökenli olması da cabası.

Belediyenin göreceli ilk ve önemli işi, Ferhat ile Şirin tünelidir. İlk temeli atıldığında fantastik bulanlar, şimdi tüneli en çok kullananlardır. Tüneller bir gerçektir. İnsanın tabiata uyumlu işler yapmasının adıdır. Gereklidir de. Şehir için hayati bir proje olan çalışma, kentin trafik meselesini epey çözmüştür. Işıklandırılması biraz zayıf olsa da, tünel şehre ayrı bir hava katmıştır. İnsan yaşamını kolaylaştırmış, şehri boydan boya birbirine bağlamıştır. Tünelin içinden Ferhat hazinesi de çıkmamıştır! Böyle bir şehir efsanesi bile oluşmuştu! Demek ki iyi şeylerin efsanesi de olurmuş.Tünelin iki yakasına bir Ferhat ile Şirin efsane metni ya da şiiri asılsa iyi olur diye düşünüyorum.

Şehrimizin havasını değiştiren ikinci eser de, Yeşilırmak nehri şişirme veya kesme projesidir. İlk gündeme geldiğinde dudak bükülen proje, bugün sadece çıkardığı sesle bile ilgi odağıdır. Tıpkı Porsuk çayı gibi şehrin iki yakasını kavuşturan proje, prestijli bir yapıt olmuştur. Nehrin dubalarla kesilmesi ve elektrik üretilmesi de ayrı bir hadisedir. Yani proje, tam bir çoklu başarı örneğidir. Proje tam bitirildiğinde ışık oyunları eşliğinde ayrı bir görsellik ortaya çıkacak diye düşünüyorum. Belediye binası, kent müzesi de projenin asıl unsurlarındandır. Şehrin tarihselliğine uygun inşa edilen belediye hizmet binası da çok butik ve estetik olmuştur. Cemal Süreya usta:”Ben içinden nehir geçen şehirleri severim” diye boşuna demiyor.

Kenti trafiğini rahatlatan diğer bir olay da, eds sisteminin çalıştırılmasıdır. Amasya’nın trafik değil, araba meselesi varmış. Bu gerçek ortaya çıktı. Üşengeç sürücüler, şehirde araba çekme garajları olduğunu anımsadılar! Bütün araba garajları dolu. Ücretli diye girilmeyen park alanları hıncahınç dolu. Demek ki, yapılan doğru. Anayol nerdeyse, park alanına dönmüştü. Araba satanlar orayı galeri gibi kullanıyordu! Sanki bedava vitrin! Adı üstünde şehrin ana arteri! Şimdi on beş dakikalık bekleme yeterli. Arabalar çift şerit ilerliyor. Şehirde trafik durması e tıkanma nerdeyse bitti. Demek ki, istenirse oluyor.Taksicilerin kız yarışı da bitti. Km. tahdidi, sürücüleri yavaşlamaya itti. Bisiklet yolundaki oto işgali bitti! Şehrin trafik kompozisyonu değişti. Şehrin trafik değil, sıkışık araba ardıllığı armış. Gümüşlü Camii ve Amasya Avmpark  arası fotoğraflanabilir oldu. Camilerin bile silüetleri ortaya çıktı. Yolun karşısından Kilari Camii fotoğrafı çekilir oldu. İnsanlar yaya olarak şehri yaşamaya ve hissetmeye başladı.

Gelelim sessiz sedasız yapılan işe. Amasya yazı ve hattatlar müzesine. Arkadaşım Osman Akbaş’ın özverili çalışmasıyla açılan müze, şehrin ruhuna ayrı bir katkı oldu.Sevgili Cafer Özdemir’in himayelerinde açılan müzede taklit  eserler ağırlıkta olsa da, orijinal çalışmalar  da mevcuttur. Keşke Hattatların Piri Şeyh Hamdullah’tan da eserler olsun diyenlerin de olduğunu biliyorum. Ama o koleksiyonların aslını oraya getirmek ekonomi meselesidir. Dilerim o da olur. İçerişehirde misafirlerini bekleyen müze, şehre Türk-İslam felsefesinin bir armağanıdır. Gezmenizi ve egzotik havasını görmenizi isterim. Onlarca hat eseri, alet ve edevat siz müze severleri bekliyor. Onlarca müze şehre ayrı bir hava kattı. Bu bir gerçek.

Kültürel şehir turumuza Kale Yoluyla devam edelim. Şehri kale ve terasından izlemek için iyi bir yol yapıldı. Kale yolu, kurşunluya ya da Şeyhcui’ye bağlanmış oldu. Şehir tepelerden kavuştu. İnsanlar kaleyi yeniden keşfetti. Yapılacak cep teraslar vasıtasıyla, yolun daha panoramik olacağını düşünüyorum. Yani kaleye çıkan insanlar, cep teraslardan şehri izleyebilecektir. Sn. Cafer Özdemir’in kentle ilgili yeni ve güncel projeleri olduğunu biliyorum. Yine ve yeniden seçildiğinde kaldığı yerden devam edeceğini de düşünüyorum. Şehrin teknokrat ve ufuklu bir başkana ihtiyacı var. Kültürel kodu yüksek, tematik, turistik, medeni bir Amasya hepimizin idealidir. Latif mekanlar, güzel işler Amasya’yı bir başka ruha büründürecektir. Bunun farkındayım.

Eski belediye binası yıkılarak, yerine yapılacak bir millet bahçesi, şehre ayrı bir nefes aldıracaktır. Yeni dönemin ilk işi de bu olacak diye düşünüyorum. Sultan Bayezid Camiinin müştemilatı tekrar eski ruhuna dönecektir. Şeker, maliye ve yıkılacak metruk belediye binası ortadan kalktığı zaman, şehrin dinlenme alanları ortaya çıkacaktır.Şehrin oksijen deposu olacak oturma ve mesire alanı yapılacaktır. Bunu biliyorum. Böylece nehir civarındaki insan kalabalığı da azalacaktır.Daha yaşanabilir ve güzel bir Amasya dileğiyle.Kalın sağlıcakla.

isa çolaker

Hakkında admin

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Required fields are marked *

*