Son Haberler
Anasayfa / yazılarım / YARALI BİLİNÇ

YARALI BİLİNÇ

Pocket
Bookmark this on Google Bookmarks

 

                  24 Kasım Öğretmenler Günü tüm  öğretmenlere kutlu olsun. Bir öğretmen- akademisyen olarak,günümüzün kıymetini bilelim.Hayatın her alanında mesleğimize ve öğrencilerimize sahip çıkalım. Öğretmenlerin mesleki itibarı arttıkça , görünürlüklerinin ve etki alanlarının azaldığını gözlemlemekteyim ! Öğrencilerine karşı eğitim sorumluluğu olan öğretmenlerin hatırlanmaları hamasetin ötesine geçirilmelidir. Ekonomik yönden güçlü bir öğretmen , özgüveni daha iyi olarak öğrencilerine yaklaşacaktır.

Memur öğretmen olmak istemeyen yeni öğretmen tipi , topluma daha yararlı olacaktır. Bilişimle arası iyi olan , çağın araçlarını sınıfta iyi kullanan öğretmen artık entelektüel öğretmendir. Öğretmenlik mesleğinin sıradan ve normal bir memurluk olmadığını , öncelikle biz öğretmenler kanıtlamalıyız. İyi okuyan ve kitaplıkları donanımlı öğretmenler , ekonomik açıdan güçlü bir öğretmen maaşıyla olacaktır. Öğretmenleri yaralayan ya da hafife alan  bakış , onların kendilerine küsmelerine ve topluma kapanmalarına yol açmaktadır. Dolayısıyla , yaralı bilinçle öğretmenlik yapmak zordur.

Gönülleri tamir edilmiş öğretmenler , öğrencilerine daha yaralı olacaktır. Mürefffeh bir ekonomik ortamda , eğitimcinin kafası sadece öğrencisinde ve yaralı olacağı kültür yapısında olacaktır. Burada bir eğitimci olarak , bizlere de sorumluluk düşmektedir. Okuyan , yazan , topluma çözümler üreten bir entelektüel kafa , öğretmende de olmak zorundadır.  En az bir günlük gazeteyi takip etmeliyiz. Kitaplığımızı iyi kurmalıyız .Çevremize ışık saçacak derecede bir irfan donanımına sahip olmalıyız. Mesleğimizi emekli olunacak bir iş kapısı olarak değil , gönül işi olarak algılamalıyız. Öğrencilerimizi velinimet olarak olarak görüp , onlara gereken özeni ve insani yatırımı yapmalıyız.

Mesleğimizin tohum karşılığı olan öğrencilerimize de birkaç sözüm olacak;öğretmenlerinizi seviniz.Onların da bir insan olduğunu ve ailelerinin olduğunu unutmayınız.Göstereceğiniz manevi saygı ve ihtimam bizi çok mutlu etmekte ve meslek aşkımızı artırmaktadır.Öğretmenler Gününde dayak yiyen bir öğretmenin yaralı bilincini kimse tamir edemeyecektir.Onun için, ailelerinize de sesleniyorum.Öğrencilerimizi şiddetsiz bir yaşam için eğitelim ve bunu öğretmenlerle birlikte yapalım.

Muallimlerin değerini bilen bir millet yapımız olduğunu biliyorum. Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum diyen bir geleneğin farkındalığıyla , öğretmen arkadaşlarımın günü kutlarken , tüm meslektaşlarımın yaşam kalitesi ve önceliklerini karşılayacak proje ve kültürel yapılar tesis edelim. Öğretmenliğin vicdan ve ruh meselesi olduğunu da biliyorum . Çocuklarımızı emanet bilen birisi olarak , hocalığın da filozofik bir kafa yapısı istediğini biliyorum . Mesleğimizi Peygamber emaneti bilip , ona göre  öğrencelere yaklaşmalıyız . Sahabe sabrı ve dinginliğiyle , talebelerimize yaklaşırken , onların da birer vatan evladı olduğunu unutmamalıyız . Talebesine bu gözle bakmayan hoca , onu bir müşteri ve kapital malzemesi olarak görecektir .

Eğitimin üretim için olduğunu da unutmadan , teknik kapasitesi yüksek insanlar yetiştirmeye de önem vermeliyiz . Bilgisayar kullanan , ahlaki zekası yüksek , sözel davranışları iyi öğrenci yetiştirmeye çalışmalıyız . Akif ‘ in arkadaşının oğlu  Nevruz ‘ a dediği gibi : ” İhtiyar amcanı dinler misin, oğlum, Nevruz?  / Ne büyük söyle, ne çok söyle; yiğit işde gerek. / Lafı bol, karnı geniş soyları taklid etme;  / Sözü sağlam, özü sağlam, adam ol, ırkına çek. ” Sözü sağlam , özü sağlam adam yetiştirmek bizim şiarımızdır . Vicdanı ,irfanı hür nesiller yetiştirmek ancak böyle olur .

Öğretmenlerimizin gününü kutlarken ; kaybettiğimiz ve ahirete irtihal etmiş kıymetli meslektaşlarıma  Allahtan rahmet  dilerim . Allah kimseyi ilimsiz ve hilimsiz bırakamasın . Bunlara vesile olan ve bir şekilde ayrı düştüğümüz meçhul öğretmenler için yazılan bir şiirle veda edelim : ” Sonra bir gün zil çalacak yine, /  Hiç kimseler, kimsecikler duymayacak… / Ne sınıflar, ne iskeleler, ne istasyonlar, ne siz… / Tâ içimden birisi kalacak oralarda… / Ben gideceğim…/ Zil çalacak… Sizler derslere gireceksiniz bir bir …” Evet , iyi atlar önden gider diyen şaire selam olsun diyerek , bizleri yetiştiren ve ebediyete göçmüş öğretmenlerimize selam olsun . İyi ki vardınız .

Günün kitabı : İki Kişilik Din , Deneme , Cem Selcen , Sel Yay .

Hakkında admin

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Required fields are marked *

*